Markalaşma sürecinde en sık karşılaşılan yanlış ifadelerden biri “marka patenti” kavramıdır. Günümüzde girişimciler, işletme sahipleri ya da fikir sahipleri ürün ya da hizmetlerini korumak istediklerinde çoğunlukla “patent almak” ya da “marka patenti başvurusu yapmak” gibi ifadeleri kullanır. Ancak bu kullanım teknik olarak yanlıştır. Çünkü “marka” ve “patent” birbirinden tamamen farklı fikri mülkiyet haklarını ifade eder.
Marka koruması ve patent koruması, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen iki ayrı tescil türüdür ve farklı hukuki dayanaklara sahiptir. Bu nedenle “marka patenti” ifadesi hem terminolojik açıdan yanlıştır hem de kafa karışıklığı yaratır.
Marka Nedir?
Marka; bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayan işaretlerdir. Bu işaretler; sözcük, şekil, harf, sayı, renk, logo, ambalaj biçimi ya da bunların kombinasyonu olabilir.
Marka tescili sayesinde, marka sahibi belirli bir sektörde markasını tek başına kullanma hakkı elde eder. Türkiye’de marka tescil işlemleri 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında yürütülmektedir.
Marka, tescil edildikten sonra 10 yıl boyunca koruma altındadır ve süresi dolmadan yenilenmesi durumunda 10’ar yıllık periyotlarla bu koruma süresiz hale getirilebilir.
Patent Nedir?
Patent, teknik bir buluşun sahibine bu buluşu belirli bir süre boyunca tek başına kullanma hakkı veren bir sınai mülkiyet türüdür. Bir ürünün işleyişine, yapısına veya üretim yöntemine dair yenilikçi çözümler patent korumasına tabidir.
Patentler de 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile düzenlenir. Ancak marka tescilinden farklı olarak, patent başvurularında “yenilik”, “buluş basamağı” ve “uygulanabilirlik” kriterleri aranır.
Patent koruması genellikle 20 yıl süreyle verilir ve bu süre sonunda yenilenemez.
Patent koruması, buluş sahibine yalnızca hukuki bir ayrıcalık değil, aynı zamanda ticari bir üstünlük de sağlar. Patentli bir ürünün pazarda taklit edilmesi engellenir, bu da markanın değerini artırır ve yatırım geri dönüşünü güvence altına alır. Ayrıca, patent hakkı lisanslama yoluyla devredilebilir ya da gelir elde etmek amacıyla üçüncü kişilere kullandırılabilir. Bu yönüyle patent, sadece bir koruma aracı değil, aynı zamanda stratejik bir iş varlığıdır.
“Marka Patenti” Neden Yanlış?
Gündelik hayatta “markamı patentle korudum” ya da “marka patenti aldım” gibi ifadelerle sık karşılaşılır. Bu ifadeler, marka ve patentin tek bir koruma türüymüş gibi algılanmasına neden olur. Oysa marka ile patent farklı türde sınai haklardır ve farklı işlevlere sahiptir:
- Marka, tüketicinin bir ürünü ya da hizmeti tanımasına yardımcı olur.
- Patent ise teknik bir yeniliği koruma altına alır.
Dolayısıyla, “marka patenti” demek yerine “marka tescili” ya da “patent başvurusu” gibi doğru ifadelerin tercih edilmesi gerekir. Bu, yalnızca terminolojik doğruluk açısından değil, yasal süreçlerin anlaşılabilirliği açısından da büyük önem taşır.Özellikle başvuru yapacak kişilerin hangi fikri ve sınai hakkı koruma altına almak istediklerini doğru şekilde tanımlamaları, hem başvurunun kabul edilme olasılığını artırır hem de olası itiraz ve hak kayıplarının önüne geçer. Doğru terimlerin kullanılması, sürecin uzman desteğiyle daha sağlıklı yürütülmesine katkı sağlar ve hak sahipliğinin güvence altına alınmasında belirleyici rol oynar.
Marka Tescili mi, Patent Başvurusu mu? Hangi Durumda Hangisi Gerekli?
Girişimciler, ürün veya hizmetlerini koruma altına almak istediklerinde doğru başvuru türünü seçmek zorundadır.
- Eğer bir logonuz, markanızın adı veya ayırt edici bir tasarımınız varsa marka tescili başvurusunda bulunmanız gerekir.
- Eğer teknik bir çözüm, üretim yöntemi veya yeni bir makine geliştirdiyseniz patent ya da daha basit bir buluş için faydalı model başvurusunda bulunmalısınız.
Marka ve patentin birbirinin yerine geçemeyeceğini ve her birinin farklı haklar sağladığını unutmamak gerekir.
“Marka Patenti” Yerine Ne Demeliyiz?
“Marka patenti” ifadesi teknik olarak hatalıdır ve kullanımından kaçınılmalıdır. Yerine, korumak istediğiniz fikri mülkiyetin türüne göre şu ifadeleri kullanmanız gerekir:
- Markanızı koruyorsanız: Marka tescili
- Bir buluşunuzu koruyorsanız: Patent başvurusu
- Daha basit teknik buluşlar için: Faydalı model başvurusu
“Marka patenti” doğru bir ifade değildir. Ancak halk arasında sık kullanıldığı için dijital içeriklerde “marka patenti” ibaresini sıkça görmek mümkündür. Bu tür ifadeler, marka tescili yaptırmak isteyen kişiler arasında kavram karmaşasına yol açabilmektedir. Bu nedenle, marka koruması hakkında doğru bilgiye ulaşmak ve işlemleri eksiksiz şekilde yürütmek büyük önem taşır.
Siz de markanızı yasal güvence altına almak, sektörde güçlü ve kalıcı bir yer edinmek istiyorsanız Prestij Marka Tescil ve Danışmanlık Ofisi ile iletişime geçebilirsiniz. Uzman ekibimizle birlikte, marka başvurusu sürecinden tescil belgesine kadar tüm aşamalarda yanınızda yer alıyor, markanızı en etkili şekilde koruma altına alıyoruz.
